BORSADA MANİPÜLASYON YAPMAK SUÇ MU?



6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda ise “işleme dayalı manipülasyon” suçunun, “Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla alım veya satım yapanlar, emir verenler, emir iptal edenler, emir değiştirenler veya hesap hareketleri gerçekleştirenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Ancak, bu suçtan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarı, suçun işlenmesi ile elde edilen menfaatten az olamaz.” şeklinde düzenlendiğini görüyoruz












19. Ceza Dairesi         2018/1323 E.  ,  2018/8134 K.

    "İçtihat Metni"
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık 
    HÜKÜMLER : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanıkların, Borsa İstanbul'da işlem gören ... Sınai Ticari Mali Yatırımlar A.Ş. (...) hisse senedi üzerinde 16.09.2010-11.04.2011 tarihleri arasında çeşitli işlemlerle yapay fiyat ve piyasa oluşumuna neden olduklarının iddia edildiği ... Kurulu Denetleme Dairesi'nin 16/01/2012 tarih ve XXIII-16/11-3, XXV-6/4-2, XXV-14/6-4 sayılı denetleme raporları ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun 20.01.2012 tarih ve 2/59 sayılı kararı doğrultusunda SPK tarafından 07/02/2012 tarihli dilekçe ile suç duyurusunda bulunulması sonucunda haklarında beraat kararı verilen 41 sanık ile yakalama kararlarının infaz edilememesi sebebiyle davaları tefrik edilen sanıklar Ahmet Özgür, Mert Aslan ve.... hakkında 2499 sayılı Kanun'un 47/1-A-son maddesinde tanımlı işleme dayalı manipülasyon suçundan kamu davası açıldığı belirlenmiştir.
    ... Kurulu'nun inceleme dönemi olarak belirlediği 16.09.2010-11.04.2011 tarihleri arasında ... Sınai Ticari Mali Yatırımlar A.Ş. (...) hisse senedi üzerinde sanıkların yönettiği grup tarafından yapılan işlemler incelendiğinde;
    1-Grup hesaplarından 829.227.283 adet alış ve 837.657.246 adet satış işlemi gerçekleştirildiği, inceleme döneminde ... hisse senedinde gerçekleşen tüm işlemlerin içinde grup hesaplarının payının alışta %39,66, satışta %40,06 olduğu, bu oranın gün bazında alışta %77,19'a, satışta ise %71,75'e kadar yükseldiği,
    2-Grup hesaplarına iletilen tüm emirlerin hisse senedine iletilen toplam emir miktarının içindeki payının alışta %40,06, satışta %32,37 olduğu, bu oranların gün bazında alışta %79,21'e satışta %65,32'ye yükseldiği,
    3-Grubun kendinden kendine ve karşılıklı işlemlerinin toplamda 428.214.217 adet olduğu, bu işlemlerin grubun toplam alışlarına oranının %51,64 ve satışlarına oranının %51,12, hissedeki toplam işlem miktarına oranının ise %20,48 olduğu, mülkiyette değişiklik yaratmayan söz konusu işlemlerin 28.02.2011 tarihinde grubun alışlarının %74,36'sına satışlarının %80'ine kadar yükseldiği,
    4-Fiyat yükseltici alış işlemleri miktarının toplam fiyat yükseltici işlem miktarının %21,93'üne karşılık geldiği, bu oranın %88,07 seviyelerine ulaştığı,
    5-Grup hesaplarından 1 dakikadan daha az süreler içerisinde iletilen aynı fiyatlı 1102 adet yön değiştiren emir gönderildiği,
    6-... hisse senedi ağırlıklı ortalama fiyatı (AOF) 02.08.2010 tarihinde 0,91 TL iken 01.09.2010 tarihine kadar 0,75 TL fiyat seviyesine düşerek %17,34 oranında değer kaybettiği, 02.09.2010 tarihinden 05.10.2010 tarihine kadar AOF 1,05 TL seviyesine yükselerek %39,18 oranında değer kazandığı, 06.10.2010 tarihinden 10.11.2010 tarihine kadar 0,89 TL'ye düşen hisse senedi AOF'si %14,79 oranında değer kaybettiği, 11.11.2010 tarihinden 13.12.2010 tarihine kadar 1,34 TL seviyesine yükselerek %50,39 oranında değer kazandığı, bu tarihten dönem sonu olan 11.04.2011 tarihine kadar 1,05 TL seviyesine düşerek %21,82 oranında değer kaybettiği, inceleme dönemi içerisinde hisse senedinin işlem miktarı ortalaması bir önceki 15 günlük döneme göre %144,23 artış göstererek ortalama 5.222.326 adetten 12.754.496 adede yükseldiği,
    7-İnceleme döneminde yapılan işlemler sonucunda grubun toplam 2.341.654,27 TL brüt kar elde ettiği belirlenmiştir.
    Sanıklar hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma" suçlarından açılan kamu davası sonucunda İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.09.2012 tarih 2011/508 E. 2012/1272 K. sayılı kararıyla beraat kararı verildiği, kararın süresinde temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Sanıklardan ...'in arkadaşı ....vasıtasıyla....'ı tanıdığını, bu şahsa yatırım hesabı şifresini verdiği, işlemleri takip etmesini istediğini beyan ettiği, ...'nun ...'yı tanıdığını beyan ettiği, ...'in babası ...'in kendisi adına yatırım hesabı açarak yönettiğini, hesabın şifresinin babasında olduğunu beyan ettiği, ...'in ...'in işlemlerini 2007 yılından önce vekaleten yaptığını beyan ettiği, Hare Dinçer'in.... ile bir süre birlikteliği olduğunu beyan ettiği, ...'ın ...'ın arkadaşı olduğunu beyan ettiği, ...'nın....'ın ablasının eşi, ...'ın da onların çocuğu olduğunu beyan ettiği, ...'in ...'in kız arkadaşı olduğunu beyan ettiği, ...'nun ...'ün arkadaşı olduğunu, onun önerisiyle hisse senetlerini alıp sattığını beyan ettiği, ...'ın ...'nın bacanağı ve iş ortağı olduğunu, ...'yu tanıdığını, yatırım hesabı şifresini Yunus'a verdiğini, kendisine yardımcı olduğunu beyan ettiği, Canan Torun Dilmen'in...., Türkan ve ...'nu tanıdığını beyan ettiği, ...'nun Canan Torun Dilmen'i tanıdığını beyan ettiği, ayrıca sanıkların büyük çoğunluğunun uzun süredir kendilerine ait hesaplardan hisse senedi alıp sattıklarını ve ... hisse senedi üzerinde de işlem yaptıklarını kabul ettikleri belirlenmiştir.
    ... Sınai Ticari Mali Yatırımlar A.Ş'de icra kurulu başkanı ve şirket ortağı olan Faik Ulutaş'ın aynı dönem içerisinde ... hisse senetleri üzerinde 9.370.000 adet net satım işlemi gerçekleştirdiği, Emine Öner'in de 367.000 adet alım ve satım işlemi gerçekleştirdiği, bu kişiler hakkında da ... Kurulu tarafından 02.12.2013 tarihli dilekçeyle ... hisse senetleri üzerinde manipülatif işlem yaptıkları belirtilerek ayrıca suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
    Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan işlemler neticesinde, ... Sınai Ticari Mali Yatırımlar A.Ş. hisse senedine yoğun bir talebin olduğu izleniminin yaratıldığı, iyiniyetli üçüncü kişilerin aldatıldığı, fiyatın kademeli olarak yapay bir şekilde arttırıldığı, aktif bir piyasanın varlığı izlenimi yaratmaya çalışıldığı, 16.09.2010-11.04.2011 tarihleri arasında anılan hisse senedi piyasasında, BİST endeksinin genel eğilimi dışında olağandışı bir fiyat ve miktar hareketliliğinin bulunduğu, belirlenen tarihlerde ... Sınai Ticari Mali Yatırımlar A.Ş.'ne ait hisse senedinde sanıklar tarafından yönlendirilen hesaplardan yapılan alım ve satım işlemlerinin, hisse senedi piyasasında etkili olabilecek ve piyasada hakimiyet oluşturabilecek miktar ve yoğunlukta olduğu, kendinden kendine/karşılıklı ve fiyat yükseltici işlemlerin yoğun şekilde gerçekleştirildiği, yapılan bu alım satım işlemlerinin büyüklüğü, zamanı ve sürekliliği dikkate alındığında, dava konusuna ilişkin normda belirtilen fiyat artırma, azaltma, aynı seviyede tutma, aktif piyasa izlenimi uyandırma, arz ve talebi etkileme amaçlarına uygun olduğu belirlenmiştir.
    Sanıkların savunmaları incelendiğinde birbirleriyle bağlantılı oldukları, bazı sanıkların beyanında birbirlerinin yönlendirmesiyle işlem yaptıklarını, akraba, arkadaş veya duygusal birliktelik içinde olduklarını kabul ettikleri, İstanbul 13.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/508 Esas sayılı dosyasında yargılanan sanıkların bir çoğunun savunmasında,.... ve oğlu ...'ı tanıdıklarını beyan ettikleri, sanıkların birbirleriyle telefonla görüştükleri ve iletişim halinde oldukları da yine anılan dosyadan anlaşıldığı, dolayısıyla sanıkların bir kısmının akraba veya arkadaş oldukları ve sanıkların birbirlerini tanımadıkları yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği, sanıklar hakkında temyize konu dava dışında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ayrı tarihli iddianameler ile farklı ve aynı hisse senetlerine yönelik benzer eylemleri sebebiyle İstanbul Asliye Ceza Mahkemelerine birden çok dava açıldığı, bir çok dosyada sanıkların bir kısmının birlikte yargılandığı hususu, Dairemize intikal eden dosyalardan tespit edilmiştir.
    Bilindiği üzere 5237 sayılı TCK'nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma suçunun oluşması için aranan unsurlar ile uyuşmazlık konusu davada isnat olunan fiil için aranan iştirak ve birlikte hareket etme iradesinin farklılık arzettiği, örgüt derecesine ulaşan bir birlikteliğin varlığının somut uyuşmazlıktaki suçun oluşması için gerekli olmadığı, sanıklar arasında tanışma, irtibat, yakınlık bulunduğunun ve bir kısım eylemlerinde birlikte hareket ettiklerinin dosya kapsamındaki delillerle anlaşıldığı, açıklanan sebeplerle de, 23.09.2014 tarihli yeterli görülmeyen bilirkişi raporu ve İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/508 Esas sayılı dosyasında iletişimin dinlenmesine ilişkin tapelerin başka delillerle desteklenmemesi sebebiyle verilen beraat kararının 2499 sayılı ... Kanunu'na aykırılıktan yapılan asıl yargılamayı etkilemeyeceği ve beraat kararına ilişkin hükmün gerekçesi olamayacağı hususları da birlikte nazara alındığında, sanıkların aynı fiili gerçekleştirmek amacıyla birlikte hareket ettikleri ve iştirak iradelerinin bulunduğunun sübuta ermesi karşısında; sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, 
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    19. Ceza Dairesi         2017/5976 E.  ,  2018/6574 K.

      "İçtihat Metni"
      MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
      SUÇ : 6362 Sayılı Kanuna Aykırılık 
      HÜKÜM : Mahkumiyet

      Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
      Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
      Ancak;
      ... Karar Organı' nın 15.10.2012 tarih ve 35/1132 sayılı kararı ve yazılı başvurusuna konu ... Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi' nin 08.10.2012 tarih ve XXIII-16/13-2 sayılı denetleme raporu ve eklerindeki, sanık ... hakkındaki 28.03.2012 – 29.08.2012 tarihleri arasındaki Borsa İstanbul'da işlem gören ... Hizmetleri A.Ş. (....) hisse senedi üzerinde Bilgi Suistimali (İçeriden Öğrenenlerin Ticareti) suçunu işleyerek 1.712.563 TL haksız menfaat temin ettiğinden bahisle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/165172 soruşturma sayılı dosyasında 15/01/2013 tarihli iddianamesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi delaletiyle 6362 sayılı SPK'nın 106/1-a maddesinden cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.
      İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04/12/2014 tarih, 2013/37 Esas, 2014/530 Karar sayılı kararıyla, sanığın sermaye piyasası araçlarının fiyatını etkileyebilecek nitelikte henüz kamuya duyurulmamış bilgilere dayalı olan ve fırsat eşitliğine aykırı olarak statü gereği önceden öğrendiği bilgilerle yöneticisi olduğu şirkete ait hisse satım işlemlerini gerçekleştirmek suretiyle bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde 2.650.000-TL haksız menfaat temin ettiği ve bu suretle bilgiye dayalı manipülasyon (bilgi suistimali) suçunu işlediği sabit görülerek 6362 sayılı SPK'nın 106/1-a-son. maddesi gereğince bilirkişi raporunda belirtilen zararın iki katı olan 5.300.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
      ... Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi' nin 08.10.2012 tarih ve XXIII-16/13-2 sayılı denetleme raporu, ...'nun 10/12/2012 tarihli B.02.1.SPK.0.61-1870-11616 sayılı suç duyurusunda ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/01/2013 tarih, 2012/165172 soruşturma, 2013/1089 sayılı iddianamesinde sanığın elde ettiği haksız menfaatin 1.712.563 TL olduğu belirtilmiştir.
      ... Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi'nin 08.10.2012 tarih ve XXIII-16/13-2 sayılı denetleme raporunda; sanık ...'nin 4.860.376 adet ... hisse senedini 0,90 TL ortalama fiyattan sattığını, ... A.Ş.'den Kurul'a gönderilen 25.09.2012 tarihli yazıda yatırımcının bu satış işlemleri için aracı kurumuna ödediği komisyon ve BSMV toplamının 4.605 TL olduğu, aracı kuruma yapılan ödemelerle oluşan maaliyetin çıkarılmasıyla oluşan net kazancın 4.381.165 TL olduğu, ...'nin sahip olduğu hisse senetlerini özel durum açıklamasının yapıldığı tarih öncesinde değil de açıklamanın yapıldığı tarih sonrasında satmış olsa idi, hisse senedini 0,55 TL ortalama fiyattan satmak durumunda kalacağını, bu satış işlemleri sonucunda 2.668.602 TL net kazanç elde edecek olduğunu, bu tutarın özel durum açıklaması öncesinde sattığı ve elde ettiği net kazançtan 1.712.563 TL daha az olduğu, sanık ...'nin özel durum açıklaması öncesinde satış işlemleri gerçekleştirmek suretiyle 1.712.563 TL'lik haksız menfaat elde ettiği belirlenmiştir.
      Dosya içerisinde mevcut olan bilirkişi raporunda, ... A.Ş.'nin ... Holding ile 25/04/2012 tarihinde yapmış olduğu sanık ...'ye ait olan 4.999.997,58 adet hisse senetlerini beher 1,05 TL'den işlem görmek şartıyla toplam 5.250.000,61 TL'lik bedel karşılığında hisse senedi satış sözleşmesi ve bu sözleşmenin 15/05/2012 tarihinde iptali sonrasında; ... Holding'den hisse senetlerinin satışı sonrasında tahsil edilen miktar (5.250.000,61 TL) ile satıştan elde edilip şirkete aktarıldığı belirtilen 2.600.000 TL'lik miktar arasındaki farkın sanığın elde ettiği haksız menfaat olarak belirlenmesi üzerine mahkemece sanığın elde ettiği haksız menfaatin bilirkişi raporunda belirtilen 2.650.000 TL olduğu kabul edilerek sanık hakkında haksız menfaatin 2 katı oranında (2.650.000 TL x 2= 5.300.000 TL) adli para cezasına hükmedilmiş ise de;
      ... Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi' nin 08.10.2012 tarih ve XXIII-16/13-2 sayılı denetleme raporu, ...'nun 10/12/2012 tarihli B.02.1.SPK.0.61-1870-11616 sayılı suç duyurusunda ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/01/2013 tarih, 2012/165172 soruşturma, 2013/1089 sayılı iddianamesinde anlatılan somut olay sonucunda sanığın elde ettiği belirtilen haksız menfaat miktarının 1.712.563 TL olduğu, sanık ...'nin 6362 sayılı SPK'nın 106/1-a-son. maddesinde tanımlı "Bilgi Suistimali" (bilgiye dayalı manipülasyon) suçunu işlemesi sonucu elde ettiği haksız menfaatin belirlenmesi açısından denetleme raporu, suç duyurusu ve iddianamedeki anlatılan eylemle sınırlı olarak haksız menfaat miktarının belirlenmesi gerekirken somut olayın dışına çıkılarak farklı bir eylemle ilgili tespitin yapıldığı, sanığın elde ettiği haksız menfaat miktarının denetleme raporu, suç duyurusu ve iddianamede belirtilen 1.712.563 TL olduğu dikkate alınmadan sanık hakkında elde ettiği menfaatin 2 katı oranında adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken haksız menfaat miktarının yüksek hesaplanması sebebiyle sonuç olarak fazla ceza tesisi,
      Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




      19. Ceza Dairesi         2015/30694 E.  ,  2017/400 K.

        "İçtihat Metni"
        MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
        SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık 
        HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet

        Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
        I- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin ve sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
        Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
        Mahkemece yapılan uygulamanın sanıklar lehine olduğu anlaşıldığından usul ekonomisi bakımından lehe yasa tartışmasının ayrıca yapılmaması bozma sebebi sayılmamıştır.
        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
        Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
        Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun'da öngörülen suç tipine uyduğu,
        Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
        Anlaşıldığından, katılan vekilinin ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 
        II- Sanıklar ..., ..., , ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz istemlerine gelince;
        Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
        Sanıkların ... Endüstri A.Ş.'ye ait hisse senedi üzerinde 24.10.2005-09.11.2005, 20.09.2005-28.09.2005, 18.08.2005-06.09.2005 tarihleri arasında çeşitli işlemlerle yapay fiyat ve piyasa oluşumuna neden oldukları iddiaları üzerine düzenlenen ... Denetleme Dairesi'nin 27.08.2007 tarihli raporunda; 18.08.2005 ile 06.09.2005 tarihleri arasındaki birinci inceleme döneminde, ..., ..., ..., ... ve...Tekstil tarafından kontrol edilen hesaplardan 8.432.926 adet alış (toplam alışların %48,7'si) 9.432.926 adet satış (toplam satışların %54,47'si) işlemi gerçekleştirildiğinin; 20.09.2005 ile 28.09.2005 tarihleri arasındaki ikinci inceleme döneminde, ..., ..., ... ve ... tarafından kontrol edilen hesaplardan 2.562.229 adet alış (toplam alışların %37,94'i), 1.750.902 adet satış (toplam satışların %25,93'ü) işlemi gerçekleştirildiğinin; 24.10.2005 ile 09.11.2005 tarihleri arasındaki üçüncü inceleme döneminde ise , ..., ..., ... tarafından kontrol edilen hesaplardan 15.594.449 adet alış (toplam alışların %51,32'si), 18.204.548 adet satış (toplam satışların %59,91'i) işlemi gerçekleştirildiği olgusu karşısında belirtilen fiyat ve miktar hareketlerinin finansal varlığın değerini etkileyebilecek nitelikte olduğu ve adlarına yatırım hesabı açılarak alım satım işlemi gerçekleştirilen tanıkların beyanları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanıkların birlikte hareket edip yapay nitelikte alım ve satım işlemleri gerçekleştirerek söz edilen hisse senedi üzerinde manipülasyon ve piyasa dolandırıcılığı niteliğinde işlem gerçekleştirdikleri halde oluşa ve delillere uygun olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 
        Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



        19. Ceza Dairesi         2016/480 E.  ,  2016/18874 K.

          "İçtihat Metni"
          MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
          SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık 
          HÜKÜM : Beraat

          Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
          Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
          ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.02.1012 tarihli iddianamesi ile, sanıklarında aralarında bulunduğu birtakım sanıklar hakkında '' suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma '' suçlarından kamu davası açıldığı ve yargılamanın ... 13.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/508 Esas sayılı dosyasında devam ettiği, bu kapsamda sanıkların 22.09.2010-14.12.2010 tarihleri arasında İMKB'de işlem gören ... Ticari Mali Yatırımlar A.Ş (MEMS1) hisse senetleri üzerinde gerçekleştirdikleri manipülatif işlemlerle yapay piyasa ve fiyat oluşumuna neden olduklarının iddia edildiği olayda yapılan yargılama sonucunda sanıklardan ... hakkındaki davanın ayrılarak diğer tüm sanıkların beraatine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan 13.01.2012 tarihli SPK Denetleme Raporunda, sanıklardan işlem yasaklısı ... ile ...'nun örgüt kurucusu ve yöneticisi sıfatıyla sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte hisse senedi piyasasında mevzuata aykırı işlemler gerçekleştirmek üzere farklı kesimlerden birçok şahsın katılımıyla genişleyen organize bir grup oluşturdukları, inceleme dönemi içinde hisse senedi AOF'sinin ilk olarak %187.31 oranında yükselip 1.24 TL'den 3.10 TL'ye çıktığı, 27.10.2010 tarihinden sonra %66.61 oranında değer kaybederek 1.06 TL'ye indiği, sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... dışındaki diğer sanıklara ait hesaplarında içinde bulunduğu toplam 51 adet hesaptan %36.73 alım %39.56 satım işlemi yapıldığı, bu oranların gün bazında alışta %74.10'a satışta ise %69.18'e kadar yükseldiği, grup işlemlerinin alışlarda %49'unun satışlarda %45.50'sinin karşılıklı işlemlerden oluştuğu, yine grup tarafından gerçekleştirilen fiyat yükseltici işlem miktarının tüm işlemlere oranının %23.89 olup gün bazında bu oranın %78.59'a kadar ulaştığı, sanıklar dışındaki şahıslara ait 14 adet hesabın sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından kullanıldığı, ... Ticari Mali Yatırımlar A.Ş'de icra kurulu başkanı ve şirket ortağı olan...'ın inceleme dönemi başında hesabında bulunan 24.329.029 adet hisse senedini dönem sonunda sadece 29 adete indirerek net 24.329.000 satım işlemi yaptığı ve toplam 33.487.446 adet satım işleminin %45.1'inin grup hesapları tarafından karşılandığı, bu miktardaki satım işleminin grubun desteği olmadan gerçekleştirilemeyeceği, grup içinde yer alıp hisse senedinde işlem gerçekleştiren sanıklardan ... ile ..., ..., ... arasında, ... ile ..., ..., ..., ... arasında, ... ile ... arasında, ... ile ... arasında, ... ile ...y, ... ve ... arasında hesap hareketlerinin bulunduğu, sanıklardan ...'nın örgüt yöneticilerinden ...'ın dayısı olup bir fabrikada asgari ücretle çalışmasına rağmen adına açılmış birçok yatırım hesabından hisse senedi işlemleri yapıldığı, sanığın beyanında yatırım hesaplarının açıldığı günden beri eniştesi ... tarafından kullanıldığını ve onun talimatıyla hesaplarda bulunan parayı çekerek kendisine teslim ettiğini belirttiği, sanıklardan ... ve bu sanığın kardeşi ..., ... ile ...k ve ...'na ait hesaplarında manipülasyon eylemlerinde kullanıldığının adı geçen sanığın müdafii huzurundaki beyanlarından anlaşıldığı ve inceleme dönemi sonunda grup tarafından brüt 2.381.814.00 TL menfaat elde edildiğinin tespit edildiği, yargılama sırasında sanıklardan ...'in dosyaya ibraz ettiği dilekçesinde yatırım hesabı şifresini ...'a verdiğini belirttiği, sanıklardan ...'nun da talimatla alınan savunmasında maddi durumu iyi olmadığı için sanık ...'ün kendisine önerdiği hisse senetlerini alıp sattığını beyan ettiği, inceleme döneminde %27.12 alım %27.15 satım işlemi yapan sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nun ... ve oğlu ...'ı tanıdıkları ve ..., ... ve ...'ün ... gibi Bulgaristan doğumlu oldukları, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve kurulan örgüte üye olma suçlarından ... 13.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/508 sayılı dosyasında yargılanan sanıkların beraatine karar verilip verilen kararın kesinleştiği, bu dosyada sanıkların savunmalarında da çoğunlukla ... ve oğlu ...'ı tanıdıklarını beyan ettikleri, dolayısıyla sanıkların bir kısmının akraba veya arkadaş oldukları ve sanıklar hakkında temyize konu dava dışında ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca aynı tarihli iddianameler ile farklı hisse senetlerine yönelik benzer eylemleri sebebiyle ... Asliye Ceza Mahkemelerine birden çok dava açıldığı Dairemize intikal eden dosyalardan anlaşılmış olmakla; sanıkların suç kastı ile hareket edip etmediğinin tesbiti açısından dava konusu edilen tüm eylemlerin birlikte değerlendirilmesi zorunluluğu ve suçun sübutunun kabulü halinde TCK'nın 43.maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olabileceği, keza anılan dosyalar arasında şahsi ve fiili bağlantı bulunduğu da dikkate alınarak ilgili tüm dosyalar ile yine hakkındaki dava ayrılan sanık ... ile ...'nun 28.11.2013 tarihli yazısıyla aynı olay nedeniyle... ve...hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle adı geçen şahıslar hakkındaki davaların akıbetlerinin araştırılarak mümkünse birleştirilmesi, mümkün olmadığı taktirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek yazılı şekilde sanıkların beraatlerine karar verilmesi, 
          Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 









          19. Ceza Dairesi         2016/1046 E.  ,  2016/18544 K.

            "İçtihat Metni"
            MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
            SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık
            HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat

            Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
            1- Sanıklar ..., hakkında verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 
            Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
            Eylemlere ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 
            2- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarına yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 
            Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
            Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
            Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
            Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. 
            Ancak, 
            Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 
            Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkralarından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp, yerlerine ''24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına " ibaresi yazılmak suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
            3- Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 
            ...'nun 02.06.2008 tarihli Denetleme Raporunda, ... Menkul Kıymetler isimli aracı kurumda pazarlama elemanı olarak çalışan sanık ...'nın inceleme döneminden çok kısa bir süre önce 09.07.2007 tarihinde işe başlayıp 24.09.2007 tarihinde işten ayrıldığı, suça konu ... hisse senedinde işlem yaptığı ... Yatırım nezdindeki hesabın 24.05.2007 tarihinde açıldığı, sanığın... Temsilciliği'ne verdiği 31.10.2007 tarihli yazılı beyanında, çalıştığı aracı kurum portföy hesabının suça konu hisse senedinde yüklü miktarda işlem yapması nedeniyle kazanç sağlamak amacıyla kendisinin de yüksek tutarlı işlemler yaptığını, portföy hesabı yöneticilerini tanıdığını ve bu hesabı takip ederek kendisinin de yüksek tutarlı işlemler gerçekleştirdiğini belirttiği, sanığın işlem yaptığı yatırım hesabına ait ayrıntıları Denetleme Raporunda bulunan ses kayıtlarına göre inceleme döneminde en fazla işlem gerçekleştirilen 900300 numaralı ... Portföy Yönetim hesabına sanık tarafından talimat verildiğinin tespit edildiği, bozma sonrası aldırılan 22.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda '' sanığın tek başına gerçekleştirdiği işlemlerin manipülatif kalıp içermeyip diğer sanıklarla birlikte hareket ettiği konusunda somut bir verinin bulunmadığı '' belirtilmiş ise de, yukarıda bahsedilen yazılı beyanından portföy hesabı yöneticilerini tanıyıp hesabı takip ettiği ve inceleme döneminde 3.000.521 adet alış (tüm işlem miktarının %5,1'i) ve aynı miktarda satış işlemi yaparak elinde hisse stoku kalmayan sanığın gerçekleştirdiği alım-satım işlemlerinin, sermaye piyasasında miktar bakımından manipülasyonoluşturmaya yeterli düzeyde olduğunun anlaşılması karşısında, mahkumiyeti yerine yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
            Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 


            19. Ceza Dairesi         2015/18395 E.  ,  2016/14177 K.

              "İçtihat Metni"
              MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
              SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık 
              HÜKÜM : Beraat 

              Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
              Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
              1- Sanıklar ... ve ... hakkında ''bilgiye dayalı manipülasyon'' suçundan kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
              Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
              2- Sanık ... hakkında ''işleme dayalı manipülasyon'' suçundan kurulan hükme yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
              Sanığın, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile birlikte İMKB'de işlem gören... Meyve ve Gıda San. A.Ş. hisse senedinde gerçekleştirdikleri manipülatif işlemlerle yapay fiyat ve piyasa oluşumuna neden olduğunun iddia edildiği olayda; 31.10.2007 tarihli SPK Denetleme Raporuna göre işlem yasaklısı sanığın anılan şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı, diğer sanıklardan ... ve ...'ın yönetim kurulu üyesi olup ..., ... ve ...'ın ... grubu şirketlerinde çalıştıkları, yine ...'ın şirket genel müdürü ...'ın oğlu olduğu, alım satım işlemlerinin yapıldığı ... ve ...'a ait iş yatırım hesaplarının müşteri temsilcisi ...'un 09.03.2007 ve 08.10.2007 tarihli beyanlarında hesapların sanık tarafından açıldığını belirttiği, ... ve ...'a ait hesaplardaki adres bilgilerinin ... grubu şirketlerine ait olduğu, yatırımcı grubu adına açılmış hesaplardan gerçekleştirilen işlemlerin finansmanının ... Ankara Ticari şubesi nezdinde diğer sanıklar adına açılmış hesaplara nakit olarak yatırılan tutarlarla sağlandığı ve kasa hareketlerinin incelenmesi sonucunda finansmanın aralarında ... Meyve ve Gıda San. A.Ş.'nin de bulunduğu ... Grubu şirketlerinden sağlandığının anlaşıldığı, soruşturma ve yargılama sırasında aldırılan 25.06.2008 ve 06.03.2014 tarihli bilirkişi raporlara göre sanığın TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında diğer sanıkların eylemlerinden sorumlu olduğu gözetilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 
              Kanuna aykırı ve katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

              Yorum Gönder

              0 Yorumlar